evlat acısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evlat acısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2010 Salı

En azından bir taş atın

ERKAN BAL

Bir anne, bir baba olmak;
bir çocuğun sahibi olmak nasıl bir duygu çoğunuz bunu bilirsiniz.


Bilmeyen varsa da soralım;
Hiç bir çocuğun saçlarını okşayıp, koklamadınız mı?
Bir bebek ne güzel bir şeydir, bir evlat nasıl büyür tatmadınız mı?


Hepimiz biliriz ki; bir ana baba için tüm zorluklarına rağmen en büyük zenginlik evlatlarıdır. hızla yaşlandığımız şu dünyada geleceğimizdir, ölümün tüm soğukluğuna rağmen yarına dair umutlarımızdır.


Her insan yaşlandığında ister istemez ölümü düşünür ve evlatları ile avunur. onlar yaşayacaklar diye teselli bulur ve evlatları için iyi bir şeyler yapmak ister. Hayatta kazandığınız para pul, mal mülk bir çocuğun gülümsemesi ile ölçüldüğünde kıymetsiz kalır.


Dünyada nice insanlar vardır ki; yıllarca yürekleri evlat hasreti ile yanar.
Nice insanlar, evlatlık da olsa bir çocuğun sıcaklığına muhtaçtır ve çok güzel bir şey yapıp bir evlada sahip çıkarlar.Onunla sevinir onunla umutlanırlar. Ona en güzel şekilde ana baba hasretini unutturmaya uğraşırlar.


Ya sizin, yere düşen, dizi kolu incinen çocuğunuz için nasıl içiniz parçalanır, üşüdüğünde üstünü örtmekten, ateşlendiğinde başını beklemekten hiç yorulur musunuz?

Eskiler oğul balı derlermiş torunlarına. Bir dede için, bir nine için nasıl bir güzelliktir ailenin yeni üyesi.

Ateş düştüğü yeri yaksa bile olmadık talihsiz kazalar veya hastalıklar sonucu evladını yitiren ana babaların acısını bilmez misiniz? Allah sırayı bozdurmasın der eskiler ; evlat acısının dayanılmazlığına karşı bir duadır bu.

insanın kendi ölümünü evladının ölümünden daha çok istediği çok sık görülen bir duadır. Ve her insan büyütmek, yürütmek, mürüvvetini görmek ister evladının. bir hayvan bile yavrusu için parçalanır, acı çeker, üzülür kıvranır, korur kollar.

Tüm bunları ve daha fazlasını gözünüzün önünde canlandırın ve şimdi söyleyin bakalım: kim sizin çocuklarınızı öldürme hakkını kendinde görebilir.
ister asker olsun dağlarda vatanı beklesin, ister Lübnan'da Filistin'de sığınaklarda saklanan bir bebek olsun. bir ana babadan evladını ayırma hakkını kim kendinde görebilir, kim bizim yarınlara olan umudumuzu öldürebilir?


işte bu yüzden çocuklarımıza uzanan her hain emeli lanetlemek boynumuzun borcudur. bebek katilleri ister İsrail'de ister İmralı'da olsun, kahrolsun…


Bugün en azından bir dünyalı olarak evlatlarınıza sahip çıkın,
katillere söz ile bile olsa bir taş bile olsa, siz de bir taş atın.
Not: bu yazı daha önce yayınlanmıştır.